SAHİH-İ İBN-İ HİBBAN Zvd

BABLAR    KONULAR  -  NUMARALAR

KİTABU’S-SALAT

<< 231 >>

49- İmamın Arkasında Duran Hakkında

 

(:-398-:) Kays b. Abbad anlatıyor: Ben (bir defasında) Medine'deki mescidde ilk safta ayakta namaz kılarken bir adam beni arkamdan sertçe çekip öteye attı ve benim (yerime) geçti. Valiahi, nasıl namaz kıldığımı bilemedim. Namazı bitirdiğimde bir de ne göreyim, beni çekip öteye atan Ubey b. Ka'b imiş. Bana:

 

"Yeğenim! Allah, seni kötülüklerden korusun. Benim bu yaptığım, kendi arkasına durmamız hususunda Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bize bir emridir" dedi. Sonra da kıbleye dönerek üç defa: "Kabe'nin Rabbine and olsun ki, Ehl-i ukad helak olacaktır" dedi. Sonra da: "Valiahi, o cemaate değil o cemaati saptıran kimselere yazıklar olsun" dedi. Ben:

 

"Ehl-i ukad" ile neyi kastediyorsun?" diye sordum. O da: "idarecileri" diye cevap verdi.'

 

- - -

İsnadı sahihtir. ibn Hibban 3/304 (2178), Ahmed, Müsned (5/140), ibn Huzeyme 3/33 (1573), Abdurrezzak, Musaımef 2/53-54 (2460), Nesai sünen (809), Tayalisi müsned (1/135-226) ve Tahavi (1/226)

 

Ukad:    Ihsan'da "ukad" kelimesi yerine "ahd" ifadesi yer almaktadır. ibn Huzeyme, Tayalisı

ile Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde (bu kelimenin yerine) "ukde" sözcüğü geçmektedir. Hattabi, Garibu 'I-Hadıs'te (2/318) bu hadisi senediyle birlikte Ubey' den naklettikten sonra ..... "Ehl-i ukde helak olacaktır" ifadesine yer vermiştir. Hasan el-Basri ise "Ehl-i ukde" hakkında şöyle der: "Onlar, yöneticilerdir." Çünkü yöneticilere ancak "Ehl-i ukde" denilebilir. Çünkü insanlar, biati onlarla akdetmektedirler ve anlaşmayı / tokalaşmayı onlarla yapmaktadırlar.